Uzun zamandır sizlerle birlikte olamadım ama yazacak çok şey biriktirdim değerli okurlar. Bugün bunlara geleneksel olarak 2001 yılından beri yapılan ve bu sene 8. si düzenlenen "Dans Festivali" ile başlayacağım. Bu seneki festivalin teması "Aşk Sokağı" idi ve koçuniversity blogspot olarak tüm yazarlarımız orada festivali sadece sizler için(!) izledik. 3 gün olarak yapılan festivalde gayet güzel danslar izledik ve ayrıca diğer üniversitelerden de katılım olmuştu. İlk olarak açıkça söylemeliyim ki maalesef okulumuz gruplarından Koç Dans'ın sergilediği danslar diğer üniversitelere nazaran çok zayıf ve isteksiz gibiydi. "Hacı salsa varmış manyak olcakmış" diyerekten bütün sene başımızın eti yendi fakat izlediğimde şahsım adına hüsrana uğradım diyebilirim. Ben öyle dans etmeyi falan bilmem ama konsept dediğiniz zaman oyunda 1 kişiyi sürekli göz önünde tutmak yanlıştır diye düşünüyorum. Söylediğim şahıs iyi oynuyor, hoş oynuyor da bence olayın ekip işinden çok bireysel yeteneğe dönüşmesine sebebiyet veriyor.ikinci bir lafım da Tango ekibimize olacak. Tekrar söylüyorum biz bu işin otoritesi falan değiliz ama tango bildiğimiz üzere ciddiyet gerektiren bir dans. Fakat bizim arkadaşlarımız öyle bir oynadılar ki birbirlerini dövecek gibi eşlerine bakıyorlardı. Ayrıca gözümden kaçmayan bir nokta da erkeklerden bazılarının sürekli seyirciye bakması, diğer kısmının ise sadece eşlerine bakması. Bu durum da bi acayiplik yarattı. Ayrıca caner Aydoğan tarafından hazırlanan sunum da konsept olarak çok güzel olsa da aradaki yazılar yüzünden birazcık absürd olmuş. Aşk Sokağı'nın "asi çocukları" olarak nitelendirilen 2 grubun şovları ise maalesef hiç "asi" değildi. Normal günlük hareketlerle dans eder gibi dans ettiler ama kareografileri özellikle mezun olacak olan arkadaşların gayet güzel hazırlanmıştı. Kendilerini tebrik ediyor buradan da hayatlarında bol şans diliyoruz. Neredeyse mükemmele yakın bir oyun sergileyen ve gösterinin başında çıkan Eser ve Deren çiftini ise ayakta alkışlıyorum. O nasıl bir duygudur, o nasıl bir oyundur. Seçilen şarkı da mükemmel olunca ortaya resmen bir görsel ziyafet çıktı. Kendilerini tebrik ediyorum. En çok beğendiğim diğer ekip ise Oryantel. Şimdi diyeceksiniz "kızları gördü o kıyafetlerin içinde ağzının suyu akmış bunun". Doğru olabilir ama değerlendirmem açısından geçersiz. Senkronizasyonları iyiydi fakat 2. gün yaşanan sarışın bayanı düşürme olayı biraz kötü oldu. Fakat benim takip ettiğim 2 günün de kuşkusuz en iyileriydiler. Diğer üniversitelerin oyunlarına gelince bence asıl organizasyonu renklendiren onlardı. Bilgi Üniversitesi'nin güzel bayanları süper oynadılar fakat selülitleri gözlerimizden kaçmadı değil. Yanlış hatırlamıyorsam İstanbul Ticaret Üniversitesi'nin yaptığı "striptiz" sitilinde şov gözlerimizi şenlendirdi. Misafir üniversitelerin arasında en iyisi ise 2. gün sahneye çıkan Yeditepe Üniversitesi Hiphop ekibiydi. Başlarında şu televizyonlardaki "Dans Edelim" gibisinden bi programın 1.si olan Ömer adlı adam varmış ama mükemmel bir kareografi ve uyum içinde tam "hiphop" denen oyun tarzını sergilediler. Kendileri tüm organizasyonun en iyileriydi bence. Uzun lafın kısası böyle mükemmel bir organizasyonun gerçekleşmesinde emeği geçen tüm Koç Dans ekibini ve oyunlarıyla festivale renk katan misafir üniversiteleri tebrik eder, teşekkürü bir borç biliriz. Kendilerinin başarılarının devamını diliyoruz.
0 comments:
Yorum Gönder